background
Blog / 2023-06-28

YOKLUKTAN YARATILAN LEZZET; SUSHİ

Ünlü Japon yazar Yukio Mişima, suşinin ortaya çıkma hikâyesinden şöyle bahseder: “Hayatta kalmaları denize bağlı Japon balıkçıların yoklukta bulabildikleri tek şey pirinç, çiğ balık ve yosundur. Onlar da, bu ucunu birleştirip, yanlarında her daim bulundurdukları soya sosuna batırarak karınlarını doyurmuş ve hayatta kalmayı başarabilmişlerdir.”

Suşi, zaman içerisinde büyük değişiklik gösterdi. Muromachi döneminde balığın ilk kez pilav ile birlikte tüketildiği ‘namanare’, en popüler suşi türüydü. Japonya’da 1603 ve 1867 yılları arasında yaşanan Edo Dönemi’nde ise ilk defa sebze ve diğer kurutulmuş yiyeceklerin kullanıldığı ‘hayazushi’ adlı suşi çeşidi yaygınlaşmaya başladı.

post image

Akio Sushi: Sunumdaki Estetik Uyum

Japon kültürüne özgü minimalizim, niteliğin nicelikten üstün tutulması ve ustalığa verilen önem suşinin hazırlanması ve sunumunda da kendini gösterir. Suşinin sunumundaki estetik ve uyum en az suşinin lezzeti kadar önem taşır. Bir Japon suşi şefinin çıraklığı neredeyse 20 yıl sürer.

Geleneksel formunu kaybetmeden günümüze kadar gelen ender yiyeceklerden biri olan suşi, pirinç, çiğ balık, deniz mahsulleri, sebze ve Japonya’ya özgü kurutulmuş yosun yapraklarının birleşiminden oluşur. Haşlanmış ve soğutulmuş yağsız pirinç, özel bir pirinç sirkesinde bekletilir.

Suşi yapımında hemen her türlü çiğ balık kullanılabiliyor. Ancak Japonların en çok kullandıkları balık, orkinos yani ton balığı. Çiğ balık tercih etmeyenler için ise suşinin yılan balığı ve ahtapotla yapılan çeşitleri de var. Zira iki deniz ürünü de pişirildikten sonra suşinin içerisinde yer alabiliyor.

Bölgenin en özenli sushilerini tatmak için Akio Sushi restoranımıza bekleriz.